top of page

Microdosing ve LSD üzerine bir derleme

  • Yazarın fotoğrafı: Hasan Enes Kurnaz
    Hasan Enes Kurnaz
  • 14 Tem
  • 2 dakikada okunur
Microdosing

Microdosing nedir?

Microdosing (mikrodozlama), psikotrop bir maddenin beyni ciddi anlamda etkileyen alışılagelmiş dozlarının oldukça altında dozlarla bazı psikiyatrik rahatsızlıkları tedavi etmeyi amaçlayan bir uygulamadır. Genel olarak microdosing çalışmaları, psikedelik etkileri olan LSD (Liserjik asit dietilamid) ve psilosibin gibi maddelerle; farklı etki mekanizmasına sahip ketamin ve MDMA üzerine yoğunlaşmıştır. Normal şartlarda ciddi anlamda algı değişimine neden olan bu maddeler, microdosing uygulamalarında farklı yöntemlerle ''sub-perseptual (algı değişikliği yaratmayan) dozlar'' seçilerek kullanılmaktadır. Örneğin microdosing ve LSD açısından baktığımızda, tipik mikrodoz 5–10 μg aralığındadır. Bu dozlar, günlük işlevselliği etkilemeden nöroplastisite, bilişsel esneklik ve potansiyel ruh hali iyileştirmeleri için sınırlı sinirsel uyarım sağlayabilir. Microdosing uygulamaları maddenin tek seferlik verilmesini ya da tekrarlayan dozlarda kullanılmasını içermektedir, bu durum maddeye ve çalışmaya göre belirlenmektedir.

LSD nedir?

LSD (liserjik asit dietilamid), güçlü bir psikedelik maddedir ve merkezi sinir sistemi üzerinde etkili bir serotonin (5‑HT) reseptör agonistidir. İlk kez 1938’de İsviçreli kimyager Albert Hofmann tarafından sentetik olarak üretilmiş ve 1943’te psikoaktif etkileri keşfedilmiştir. Temel etkileri algı, düşünce, duygu ve zaman-mekân kavrayışında derin değişimlerdir ve yaklaşık 6-12 saat etki süresi vardır.


LSD görsel, kağıt
Piyasada bulunan LSD kağıtlarının bir örneği

LSD üzerine yapılan çalışmalar

Microdosing çalışmalarına göre, LSD'nin algısal değişim yaratmayan düşük dozları, nöroplastisiteyi ve dikkat mekanizmalarını hafifçe uyarmaktadır. Ayrıca yapılan kontrollü klinik çalışmalar, LSD'nin microdosing uygulamalarının güvenlik profilini ortaya koymaktadır. Microdosing ve LSD ile ilgili tamamlanmış veya devam eden çalışmalar şöyle özetlenebilir:


  • Yapılan çalışmalar, düşük doz LSD’nin sağlıklı bireylerde güvenli olduğunu ve kısa vadede bilişsel işlevlerde, dikkat ve ruh hali üzerinde olumlu etkiler sağladığını göstermiştir.

  • Toronto Üniversitesi’nde düşük doz LSD'nin ruh hali, uyku ve nöroplastisiteye etkisinin incelendiği kontrollü çalışmalar devam etmektedir.

  • MindMed ilaç firması düşük doz LSD formunun yaygın anksiyete bozukluğu tedavisinde kullanılması adına Faz 3 çalışmalarına geçmeye hazırlanmaktadır. Ön çalışmalar katılımcıların yarısında semptomları rahatlattığından, veriler umut verici görünüyor ancak plasebo etkisinin potansiyeline de ayrıca dikkat çekiliyor.

  • 2022 yılında yayınlanan bir makale, tekrar eden düşük doz LSD’nin kalp atış hızı ve kan basıncı gibi fizyolojik parametrelerde anlamlı negatif etkiler ortaya çıkarmadığını gösterdi, bu durum LSD'nin güvenlik profili açısından önemli görünmektedir.

  • Yetişkin ADHD hastalarında 6 haftalık düşük doz LSD uygulaması, plasebodan daha etkili bulunmadı; her iki grubun katılımcılarında da benzer iyileşme oranları gösterildi.

  • 2019’da yapılan randomize kontrol çalışmasında düşük doz LSD, zaman algısını uzatarak dikkat ve kısa süreli hafıza üzerinde olumlu etki gösterdi.

  • Beckley/Maastricht ortaklığı ile yapılan insan çalışmalarında LSD'nin 5, 10 ve 20 μg dozlarındaki etkileri incelenmeye devam ediyor. Ruh hali ve bilişsel fonksiyonlar üzerine fizyolojik ve psikolojik yanıtlar değerlendiriliyor.

  • MindBio firması, LSD benzeri MB‑22001 formülasyonu ile 8 haftalık bir çalışma planladı. Çalışmada, katılımcılara haftada 2 doz microdosing uygulaması yapılacak ve bu uygulamanın Majör depresif bozukluk üzerindeki etkisini ortaya koymak amaçlanıyor.


Daha fazla ayrıntı için bu makalelere de göz atabilirsiniz:


LSD görsel, renkli, kağıt

Özetle, güncel çalışmalar, düşük doz LSD’nin genelde güvenli olduğunu ve bazı kişilerde bilişsel esneklik ile üretkenlik üzerinde küçük olumlu etkiler yarattığını gösteriyor. Bununla birlikte, plasebo etkisinin güçlü olduğu ve uzun vadeli bilimsel verilerin henüz sınırlı olduğu vurgulanıyor.


Bu serinin devamı olarak pek yakında ketamin, psilosibin ve MDMA hakkında da benzer bilimsel özetler paylaşacağım. Takipte kalın, her biri kendi başına ayrı kocaman bir dünya...


Dr. Dopamin












Tüm Hakları Saklıdır
Copyright © 2025

bottom of page